19 Mart 2016 Cumartesi

Queer hayat nasıl olur?

LGBTİ bireylerin aile kurgusu içinde yer alamayışları, aileleri tarafından dışlanmaları, onları alternatif aile kurguları inşa etmeye zorlar. LGBTİ bireyler, birbirlerinin ablaları, anneleri olurlar.

Yazınsal ve düşünsel alanlarda adını giderek daha yoğun ve sık bir biçimde duymaya başladığımız “queer” sözcüğü, belleklerimize genelde toplumsal cinsiyet kavramı çevresinde gelişen bir kuram olarak yerleşiyor. Bu alanda yayımlanan çeviri ve telif kitaplar, incelemeler ve derlemeler, Türkçede yabancı bir sözcüğün yarattığı yabancı ve soğuk tınısına karşın, “queer” sözcüğünü yazın, düşün ve sanat alanlarının tam ortasına yerleştirmeye devam ediyor. Peki Anglosakson dünyada LGBTI bireyleri aşağılamak için kullanılan “queer” sözcüğünün kazandığı bu görece yeni kuramsal anlamın soyut çerçevesi dışında, günlük yaşam pratiklerimiz üzerindeki yansımalarını tam olarak anlayabiliyor muyuz? Leman S. Darıcıoğlu’nun Sel Yayıncılık’tan çıkan yeni “queer” derlemesi Queer Temaşa, alandaki önemli metinleri bir araya getirmenin ötesinde, “queer”in günlük yaşamlarımızdaki pratik yansımalarını başarılı bir biçimde somutlaştırıyor.

Kitabı derleyen Leman S. Darıcıoğlu’nun önsözünde belirttiği gibi, queer pratikler üzerinde düşünmek, “cinselliğin ve bedenin”de diğer yaşamsal konular kadar önemli olduğunun önkabulü ile mümkün olmaktadır. “Queer” tam da, genelde meşruluğu tartışılmaz bir alanın içine yerleştirilen cinsellik ve beden kavramlarının altüst edilmesini mümkün kıldığı için değerlidir. Queer, bize verili “doğru”ları sorgulayarak altını oyan ve insanları tanımların kısıtlayıcılığından, toplumun aile gibi kolaylıkla ikiyüzlü olabilecek tuzak kurgularından kurtarabilecek bir yaşam tahayyülü açan bir bakış açısı sunar. Derlemedeki metinlerin çoğu da, böyle bir bakış açısının gerekliliği, içeriğinin belirlenmesi, temel tartışma alanları ve tüm bunların günlük hayatlarımız üzerindeki olası yansımaları üzerinde kurgulanmış.

Derleme, 2015’te bir trafik kazasında yaşamını yitiren Boysan Yakar’ın Eylül-Ekim 2013 tarihleri arasında bir performans olarak tuttuğu günlüklerden alıntılarla başlıyor. Bu günlük ve Boysan Yakar’ın ölümünün ardından onu tanıyanların yazdıkları, queer bir yaşam pratiğini, alternatif aile kurgularının olasılığını somutlaştırması ve örneklendirmesi açısından değerli. LGBTİ bireylerin aile kurgusu içinde yer alamayışları, aileleri tarafından dışlanmaları, onları alternatif aile kurguları inşa etmeye zorlar. LGBTİ bireyler, birbirlerinin ablaları, anneleri olurlar. Hatta eşler bile paylaşılır. LGBTİ bireyler arasında betimlenen bu queer yaşam, tek bir noktada ve ilişkisellikte sabitlenmeyen, akışkan ve kesintisiz bir sevme ve âşık olma, bedensel ve ruhsal olarak sürekli bir sevişme hali gibidir.

Derlemenin önemli makalelerinden, Michael Callan ve Dan Turner’ın “People With Aids Öz-Güçlendirme Hareketinin Tarihi” ve Leo Bersani’nin “Rektum Bir Mezar mı?”, LGBTİ hareketinin tarihini somutlaştırması açısından önemli. Eşcinsel bireyleri toplumda daha da ötekileştiren, onları tabulaşmış bir yasak dünyanın içinde hapsetmeyi hedefleyen AIDS salgını karşısında, eşcinselliğin kendisini nasıl savunmak zorunda kaldığını öğrendiğimiz ilk makale, eşcinsellerin ve eşcinsel yaşam biçimlerinin genellenmemesi yönündeki tarihsel çağrıyı açıklıyor. Bu makale aynı zamanda, LGBTİ bireylerin ortak tarihlerinin görünürlüğü açısından da son derece önemli; LGBTİ kimliklerin sabitlenip yargılanmasını ve bu bireylerin toplumdaki ötekileştirilmesini önlemenin tek yolu, bu bireylerin tarihinin görünür kılınmasında yatar.

Aslı Zengin’in “Sevgi’nin Ölüm Dünyası: Aile, Arkadaşlık ve Trans Kadın Cenazeleri” adlı yazısı, trans bireylerin ölüm anında bile aileleri tarafından nasıl dışlandığını çarpıcı örneklerle somutlaştırıyor. Yazı, LGBTİ bireyler bağlamında, özellikle trans bedenlerin özelinde, ailenin ve devletin bireyin bedeni üzerinde yürüttüğü baskıcı ve dışlayıcı siyaseti görünür kılıyor.

Leman S. Darıcıoğlu’nun derlemesi, queer kuram alanında yazılmış metinlerin rastgele bir seçkisi değil. Queer kuramın tarihine ışık tuttuğu gibi, queer kuramın pratik hayatta somutlaşmış yansımalarını da okura sunabilmesi açısından değerli bir seçki olmuş. Seçilen metinlerin tarihsel ve düşünsel bağlamda genelden özele doğru evrilen sırası, okurun kafasında queer kuramı genel olarak konumlandırıp, bireysel yaşamlar ve farklı cinsiyet, aile ve cinsellik pratikleri bağlamında örneklendirerek, queer bir hayatın olası biçimlerini betimliyor.

QUEER TEMAŞA
Derleyen: Leman S. Darıcıoğlu
Sel Yayıncılık, 2016
319 sayfa, 22 TL.

Gökçen Ezber - Radikal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder